. ..
Dardı Hayatın Pabuçları.
Mengene ağzı senelerdi ömrümüze sunulan
sıkışıp kalırdık loş tecrit odalarında.
Dardı hayatın pabuçları
ve sıska bir yaşama birkaç beden büyüktü dünya.
Geçmişin deliklerinden su alırken hayat teknesi
sönmedi umudun feneri
gözümüzü kırpmadan soyunduk ateşe.
Grileşen umutlara maviler çaldık gökkuşağından
koşup geldi kirlenmiş ruhlarıyla aşklar
ağırladık acılarını
Yüzünden yayılan ışığın gölgesinde bile kalamadık
-kendi dağında rüzgar olmayanın
poyraz koyduk adını-
Dört yanı kurtkapanı bir tuzaktı yaşam
ve sarı bir güz çocuğuydum ben.
Uyandığım mevsimin adı hazan
bu yüzden sandık lekelidir ömrüm
bu yüzden konuştuğum sustuğumun yarısı değil.
Ne umutlar galip ayrıldı bu amansız kavgadan
ne ben tam çıkabildim devasa arenadan.
Hep yarım
hep eksik.
Ah sevdam;
çehren kadar kalabalık olsa da sokak lambaları
caddeler aydınlanmıyor / ruhum gibi
Her sabah tuvalime resmederken yüzümü
ne siyah göçer
ne beyaz geçer.
Şimdi tut ki;
çoban yıldızından devraldım nöbetleri
kül rengi hislerimi beliyorum sabır beşiğine
umudun tarlasını nadasa bıraktım
sen beni cemrenin toprağa düştüğü yerde bekle.
Say ki;
eşgalsiz bir hırsız gibi
alıcı kuşlar pervasızca kanat çırptı uzaklara
eksilterek benliğimi.
Bir ağaç gölgesinde oturup
bekliyorum gelecek o rüzgarın koluma girmesini
beni düşlerin gerçeğe dönüştüğü yerde bekle.
Ve bil ki;
sabrın dizleri yorgun
umut günlerdir hasta.
Karla karışık bir hüzün yağar yollarıma
ah gönlüm;
bilirsin kaptanlar gemileriyle ölürler
sen beni
yolların mevziye eriştiği yerde bekle.
Dardı Hayatın Pabuçları.
Mengene ağzı senelerdi ömrümüze sunulan
sıkışıp kalırdık loş tecrit odalarında.
Dardı hayatın pabuçları
ve sıska bir yaşama birkaç beden büyüktü dünya.
Geçmişin deliklerinden su alırken hayat teknesi
sönmedi umudun feneri
gözümüzü kırpmadan soyunduk ateşe.
Grileşen umutlara maviler çaldık gökkuşağından
koşup geldi kirlenmiş ruhlarıyla aşklar
ağırladık acılarını
Yüzünden yayılan ışığın gölgesinde bile kalamadık
-kendi dağında rüzgar olmayanın
poyraz koyduk adını-
Dört yanı kurtkapanı bir tuzaktı yaşam
ve sarı bir güz çocuğuydum ben.
Uyandığım mevsimin adı hazan
bu yüzden sandık lekelidir ömrüm
bu yüzden konuştuğum sustuğumun yarısı değil.
Ne umutlar galip ayrıldı bu amansız kavgadan
ne ben tam çıkabildim devasa arenadan.
Hep yarım
hep eksik.
Ah sevdam;
çehren kadar kalabalık olsa da sokak lambaları
caddeler aydınlanmıyor / ruhum gibi
Her sabah tuvalime resmederken yüzümü
ne siyah göçer
ne beyaz geçer.
Şimdi tut ki;
çoban yıldızından devraldım nöbetleri
kül rengi hislerimi beliyorum sabır beşiğine
umudun tarlasını nadasa bıraktım
sen beni cemrenin toprağa düştüğü yerde bekle.
Say ki;
eşgalsiz bir hırsız gibi
alıcı kuşlar pervasızca kanat çırptı uzaklara
eksilterek benliğimi.
Bir ağaç gölgesinde oturup
bekliyorum gelecek o rüzgarın koluma girmesini
beni düşlerin gerçeğe dönüştüğü yerde bekle.
Ve bil ki;
sabrın dizleri yorgun
umut günlerdir hasta.
Karla karışık bir hüzün yağar yollarıma
ah gönlüm;
bilirsin kaptanlar gemileriyle ölürler
sen beni
yolların mevziye eriştiği yerde bekle.
» 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
» Aşk Geçti(Aslı Melek)
» Arkana Bakma
» W.Shakespeare hayata dair sözler
» Ben Çok Sessizdim
» Aska düşünce bedenin
» Gitmeliyim
» Bir kadını Beklemek