Bulamadım diye üzülme yaz biz bulalım

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yardım Destek muhakkak sorularınıza ve problemlerinize çözümler ve yolları bulunur

En son konular

» Ayna - Ümit Yaşar Oğuzcan
ASIL ZENGİNLİK İÇİMİZDE.... EmptyC.tesi Haz. 18, 2011 5:42 pm tarafından Direktör

» 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
ASIL ZENGİNLİK İÇİMİZDE.... EmptySalı Mart 08, 2011 12:34 am tarafından Direktör

» Aşk Geçti(Aslı Melek)
ASIL ZENGİNLİK İÇİMİZDE.... EmptyPtsi Ara. 13, 2010 9:37 pm tarafından Direktör

» Arkana Bakma
ASIL ZENGİNLİK İÇİMİZDE.... EmptyPtsi Ara. 13, 2010 9:34 pm tarafından Direktör

» W.Shakespeare hayata dair sözler
ASIL ZENGİNLİK İÇİMİZDE.... EmptySalı Ara. 07, 2010 12:33 am tarafından Direktör

» Ben Çok Sessizdim
ASIL ZENGİNLİK İÇİMİZDE.... EmptyPtsi Ara. 06, 2010 12:33 am tarafından Direktör

» Aska düşünce bedenin
ASIL ZENGİNLİK İÇİMİZDE.... EmptyPaz Ara. 05, 2010 7:51 pm tarafından Direktör

» Gitmeliyim
ASIL ZENGİNLİK İÇİMİZDE.... EmptyPaz Ara. 05, 2010 7:48 pm tarafından Direktör

» Bir kadını Beklemek
ASIL ZENGİNLİK İÇİMİZDE.... EmptyC.tesi Kas. 27, 2010 4:54 pm tarafından Direktör

Resme Tıkla

Tarıyıcı

Bizi Takip Edin

Add to iGoogle şiirler burada

Add to GoogleBeğen

R-alan


    ASIL ZENGİNLİK İÇİMİZDE....

    Direktör
    Direktör
    Admin


    Mesaj Sayısı : 221
    Kayıt tarihi : 10/04/10
    Nerden : noproblem

    ASIL ZENGİNLİK İÇİMİZDE.... Empty ASIL ZENGİNLİK İÇİMİZDE....

    Mesaj  Direktör C.tesi Mayıs 08, 2010 9:36 pm

    ASIL ZENGİNLİK İÇİMİZDE....

    Yırtık pırtık paltolar giymiş iki çocuk kapımı çaldılar. “Eski gazeteniz var mı, bayan?” Çok işim vardı. Önce hayır demek istedim, ama ayaklarına gözüm ilişince sustum. İkisinin de ayaklarında eski sandaletler vardı ve ayakları su içindeydi. “İçeri girin de, size kakao yapayım” dedim. Hiç konuşmuyorlardı. Islak ayakkabıları halıda iz bırakmıştı. Kakaonun yanında reçel ekmek de hazırladım onlara, belki dışarıdaki soğuğu unutturabilir, azıcık da olsa ısıtabilirdim minikleri. Onlar şöminenin önünde karınlarını doyururken ben de mutfağa döndüm ve yarıda bıraktığım işlerimi yapmaya koyuldum. Fakat oturma odasındaki sessizlik dikkatimi çekti bir an ve başımı uzattım içeriye. Küçük kız elindeki boş fincana bakıyordu. Erkek çocuğu bana döndü ve “Bayan, siz zengin misiniz?” diye sordu. “Zengin mi?Yo hayır!” diye yanıtlarken çocuğu, gözlerim bir an yağımdaki eski terliklere kaydı. Kız elindeki fincanı tabağına dikkatle yerleştirdi ve “Sizin fincanlarınız ve fincan tabaklarınız takım” dedi. Sesindeki açlık, karın açlığına benzemiyordu. Sonra gazetelerini alıp çıktılar dışarıdaki soğuğa. Teşekkür bile etmemişlerdi, ama buna gerek yoktu. Teşekkür etmekten daha öte bir şey yapmışlardı. Düz mavi fincanlarım ve fincan tabaklarım takımdı. Pişirdiğim patateslerin tadına baktım. Sıcacıktı patatesler, başımızı sokacak bir evimiz vardı. Bir eşim vardı ve eşimin de bir işi. Bunlar da fincanlarım ve fincan tabaklarım gibi bir uyum içindeydi. Sandalyeleri şöminenin önünden kaldırıp, yerlerine yerleştirdim. Çocukların sandaletlerinin çamur izleri halının üzerindeydi hala. Silmedim ayak izlerini. Silmeyeceğim de. Olur ya unutuveririm ne denli zengin olduğumu.

    Alıntı--

      Forum Saati Çarş. Tem. 03, 2024 5:40 am