Bulamadım diye üzülme yaz biz bulalım

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Yardım Destek muhakkak sorularınıza ve problemlerinize çözümler ve yolları bulunur

En son konular

» Ayna - Ümit Yaşar Oğuzcan
Dürr-i yekta EmptyC.tesi Haz. 18, 2011 5:42 pm tarafından Direktör

» 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Dürr-i yekta EmptySalı Mart 08, 2011 12:34 am tarafından Direktör

» Aşk Geçti(Aslı Melek)
Dürr-i yekta EmptyPtsi Ara. 13, 2010 9:37 pm tarafından Direktör

» Arkana Bakma
Dürr-i yekta EmptyPtsi Ara. 13, 2010 9:34 pm tarafından Direktör

» W.Shakespeare hayata dair sözler
Dürr-i yekta EmptySalı Ara. 07, 2010 12:33 am tarafından Direktör

» Ben Çok Sessizdim
Dürr-i yekta EmptyPtsi Ara. 06, 2010 12:33 am tarafından Direktör

» Aska düşünce bedenin
Dürr-i yekta EmptyPaz Ara. 05, 2010 7:51 pm tarafından Direktör

» Gitmeliyim
Dürr-i yekta EmptyPaz Ara. 05, 2010 7:48 pm tarafından Direktör

» Bir kadını Beklemek
Dürr-i yekta EmptyC.tesi Kas. 27, 2010 4:54 pm tarafından Direktör

Resme Tıkla

Tarıyıcı

Bizi Takip Edin

Add to iGoogle şiirler burada

Add to GoogleBeğen

R-alan


    Dürr-i yekta

    Direktör
    Direktör
    Admin


    Mesaj Sayısı : 221
    Kayıt tarihi : 10/04/10
    Nerden : noproblem

    Dürr-i yekta Empty Dürr-i yekta

    Mesaj  Direktör Ptsi Mayıs 10, 2010 11:46 pm

    "Derler ki istiridyelerin iki kapağı birbirine yapışık olurmuş ve senede sadece iki kere açılırmış ...

    İlki ilkbaharda.. Hani havaya cemre düştüğünde gökyüzü ağlarmış ya o zaman ..O ılık ılık nisan yağmurları iliklere işlerken, istiridyelerde denizin dibinden su yüzüne çıkar ve en büyük yağmur tanesine sahip olmak için açarlarmış kapaklarını göğe doğru,,bir yağmur tanesi kaparlarmış ve kapanırlarmış.. sonra gerisin geri yerlerine dönerlermiş ;denizin taaa en kuytu köşesine!

    ilkbahar sonra yaz yavaş yavaş geçermiş ve eylül gelip hazan rügarıyla hüzün denizini dalgalandırdığında ikinci kez açılırmış istiridyeler .. o yağmur taneleri, istiridyenin sevgisiyle birer inciye dönüşürmüş, işte o inci en büyük en değerli inci olurmuş "dürr-i yekta " denirmiş ona...ama inciler nankör olurmuş bırakırmış istiridyeyi içinde koca bir boşlukla:( Dürr-i yekta ,istiridyeyi bırakmaktan korkmazmış , çünkü o öyle ışıltılı öyle büyük bir inciymiş ki hangi istiridyeye gitse o da tıpkı diğeri gibi sevgiyle alırmış onu içine..

    Hikaye bu ya, aynı yağmur tanesi bir yılanın ağzına düştüğünde ise zehir olurmuş ve bu zehir kime bulaşsa kara sevdaya tutulurmuş o kişi,, yanarmış da yanarmış ..."

    Kıssadan hisse odur ki :kimi zaman kişi bir istiridye gibi içindeki sevgiyi büyütür büyütür ve sevdiğini dünyanın en güzel inci tanesi yaparken , karşıdaki kişi ise bir yılan gibi karasevdanın zehrini sunar kendini o sevene ve kendini en çok sevdirdiği anda da bir "dürr-i yekta " gibi bırakır sevdiğini ve ona kucak açmış bir başka istiridyeye gidermiş onu da bir karasevdaya düşürmek , zehrini ona da akıtmak üzere.....

      Forum Saati Cuma Tem. 05, 2024 2:50 pm